Beklenmedik bir anda, kendiliğinden ve aniden ortaya çıkan, yineleyici nöbetlerle seyreden, ataklar arasında yeni atakların olacağına ilişkin kaygı, atakların yol açabileceği olası sonuçlara ait üzüntü ve ataklara bağlı davranış değişikliklerinin görüldüğü bir bozukluktur. Hiçbir neden yokken birdenbire başlayan göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, çarpıntı, nefes alamama, titreme, bulantı, karın ağrısı, bazen de baş dönmesi, dengesizlik, vücutta uyuşma ya da karıncalanmalar; düşecek ya da bayılacakmış gibi olma duyguları kişiyi dehşet içinde bırakır. O sırada kalp krizi geçirdiğini ya da felç geçirmekte olduğunu zannederek yoğun bir “ölüm korkusu” ya da “felç olma” korkusu yaşar. Bazen de başında bir tuhaflık, sersemlik, kendini ya da çevresini algılamada bir tuhaflık gibi duyguların ortaya çıkmasıyla,“kontrolünü kaybetmeye” ya da “çıldırmaya başladığını” düşünerek, kendisine ya da yakınlarına zarar vermekten korkar. Panik ataklar aniden başlar ve on dakika içinde en yoğun düzeye çıkar. Hasta büyük bir endişe ile yakınları tarafından hekime ya da acil servise götürülür. Yapılan birçok inceleme ve muayenede bir patoloji saptanmaz ve rahatlatıcı bir enjeksiyon yapılıp, “ciddi bir şeyi olmadığı” da söylenerek evine gönderilir. Hekimlerin “bir şeyiniz yok” şeklindeki açıklamaları, aile bireyleri arasında hastaya karşı bir tepki oluşturmaya ve bütün bu olanların “hastanın kaprisi” olabileceği inancı gelişmeye başlar.
Panik Bozukluk tedavisi mümkün müdür?
Panik ataklar için ilaç tedavisi kullanılsa da diğer psikiyatrik hastalıklarda olduğu gibi psikoterapi başarıyı arttırmaktadır. Son yıllarda adından sıkça bahsedilen EMDR terapisi oldukça etkin bir psikoterapi metodudur.
Telif Hakkı © 2019 Uzman Dr. Erkan DÖNMEZ - Tüm Hakları Saklıdır.